Muş’ta Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı projesinin tanıtımı

Kasım 2014 Muş Devlet Hastanesi Web Sitesi

Muş’ta ‘Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı’ projesinin tanıtımı

 


Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı projesinin tanıtımı İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Öğretim Üyesi ve Şişli Florence Nightingale Hastanesi Meme Sağlığı Bölümü’nün Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen tarafından yapıldı.

Muş’ta ‘Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı’ projesinin tanıtımını yapan İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şişli FlorenceNightingale Hastanesi Meme Sağlığı Bölümü’nün Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen, Muş’ta kanserde erken tanı içinde hızlı bir adım atarak iyi bir sonuç alabileceğine inandığını belirtip toplumun kansere meyilli bir hale geldiğini söyledi.

Muş’ta ‘Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı’ projesinin tanıtımını yapan İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şişli FlorenceNightingale Hastanesi Meme Sağlığı Bölümü’nün Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen, Muş’ta kanserde erken tanı içinde hızlı bir adım atarak iyi bir sonuç alabileceğine inandığını belirtip toplumun kansere meyilli bir hale geldiğini söyledi.

Muş’ta Onkololoji Hastaları Yardımlaşma ve Sevgi Derneği (ONKO-SEV) ile Genç Birikim Derneği’nin ‘Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı projesi’nin tanıtımı yapıldı. Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, daha önce geçirdiği kanser hastalığı hakkında bilgiler vererek hayat mücadelesinden örnekler verdi. Çok zor şartlarda kanserle mücadele ettiklerini ve bugün ise gelinen noktadan bahsederek destek veren kamu kurum ve kuruluşların desteğinden dolayı teşekkür etti. Akciğer kanseri konusunda deneyimli olduklarını belirten Onko-Sev Başkanı Op. Dr. Özgür Ömer Yıldız, “Ben Göğüs Cerrahisi Uzmanıyım aynı zamanda da ONKO-SEV Yönetim Kurulu Başkanıyım. Hem mesleğim gereği, hem de sivil toplum örgütünde yürüttüğümüz faaliyetlerden dolayı bu konudaki duyarlılığımızı her kesime, kitleye aktarmaya çalışıyoruz. Kanser gerçekten dünyanın bölümler arasında birinci sıradaki hastalığı. Akciğer kanseri konusunda çok deneyimliyiz. Ölümlerin birinci nedenleri meme kanseri. Hem bilimsel çalışmalarda, hem de dernek çalışmalarında el ele birlikte kanserle baş edebileceğimizi biliyoruz.” dedi.

“MUŞ KANSER KONUSUNDA DİĞER İLLERE ÖNCÜLÜK YAPIYOR”

Yapılan açılış konuşmalarından sonra ‘Meme Kanseri Tarama Farkındalık ve Erken Tanı’ projesinin tanıtımını yapan İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şişli FlorenceNightingale Hastanesi Meme Sağlığı Bölümü’nün Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen, kanser ile ilgili önemli bilgiler verdi. Projelerle yaptıkları çalışmalara da değinen Özmen şunları söyledi: “Muş’un kanser konusunda diğer illere birkaç öncülük yaptığını biliyorum. Bunlardan bir tanesi Sağlık Bakanlığının adapte etmeye çalıştığı seyyar meme kanseri projesidir. Muş’ta diğer konularda da öncülük yapacak bir potansiyel olduğunu gözlüyorum.”

Muş’ta kanserde erken tanı içinde hızlı bir adım atarak iyi bir sonuç alabileceklerine inandıklarını ifade eden Özmen, “Kanser hakikaten çok sık görülen bir hastalık. Toplum kansere meyilli bir hale geliyor. Nüfus artıyor, yaşlanıyoruz, çok önemli bir sorun şişmanlık var. Kadınların 40–69 yaş aralığında yüzde 17’lik oranında aşırı bir şişmanlık söz konusu. Dünya Sağlık Örgütü 2012 verilerine göre, dünyada 14 milyon yeni kanser hastası olduğu, 8 milyon insanın da kanserden öldüğü anlaşılmış. Özellikle meme kanserinin Türkiye’de batıdan doğuya doğru hızla arttığını görüyoruz. Kanserden ölenlerin yüzde 65’inin gelişmekte olan bizim gibi ülkelerde olduklarını biliyoruz. Kanser dünyada en sık ölümü nedeni olup, her dört kanserden üçü gelişmekte olan ülkelerde olacak. Kanser bizim için önümüzdeki yıllarda daha büyük bir sorun olacak ve Türkiye’de 1993’ten 2010’a kadar yaptığımız çalışmalarda meme kanseri sıklığının yüzde 200’den daha fazla arttığını ortaya koymuş durumdayız. Memenin fonksiyonel üretim yapan, asıl memenin görevi annenin bebeği beslemesidir. O görev sırasında süt yapan kesecikler ve kanallarından ortaya çıkan meme kanseridir. Öncelikle bu kanal içinde pembe renkli yukarı aşağı doğru hareket ediyor ama bir süre sonra kanalı aşarak koltuk altına doğru gidiyor. Ailede olması riski artırıyor. Şişmanlık riski artırıyor. Özellikle alkol kullanımının meme kanseri riskini arttırdığı kanıtlanmış durumda. Muş’ta insanların genellikle hareketsiz olduğunu gözlüyorum. Hiçbir zaman umutsuzluk içinde olmamak lazım. Türkiye yoksulluklara rağmen verem savaşını kazanmıştır. Kanser konusunda da benim gözlemlerim her yıl daha erken yakalamaya çalışıyoruz. Ama bunu her alanda, her ilinde devam ettirmemiz gerekiyor. Yaptığımız çalışmalarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da meme kanserine çok geç tanı verildiğini görüyoruz. Sonuç olarak Türkiye’de meme kanserinin tümörlerin büyük, evrenin ileri, yaşın genç, daha yüksek ölüm oranıyla ortaya çıktığını söyleyebilirim. Meme kanserinde teşhisi, tarama yaparak, doktor muayenesi, radyoloji ve nükleer tıp, e-mar ve pataloji ile koyabiliriz.” dedi.

“2030 YILI İÇİN İSE YENİ KANSERLİ HASTA SAYISI 21.3 MİLYON OLACAK”

Meme kanseri tarama farkındalık ve erken tanı projesi ile ilgili önemli detayları slayt gösterisi eşliğinde anlatan Özmen, “Kanser; nüfus artışı, yaşlanma, şişmanlık, stres, nükleer atıklar, tütün ve alkol kullanımı ile birlikte artmaya devam etmektedir. Dünya sağlık örgütünün 2012 yılında yaptığı çalışmaya göre ise dünyada 14.1 milyon yeni kanserli hasta, 8.2 milyon kanserden ölen hasta ve yeni kanser teşhisi konulanların yüzde 57’si ve kanserden ölümlerin yüzde 65’i gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır. 2030 yılı için ise yeni kanserli hasta sayısı 21.3 milyon, kanserden ölenlerin sayısı 13 milyona ulaşacak, kanser dünyada en sık ölüm nedeni olacaktır. Kanserli hastaların ve kanserden ölümlerin yüzde 75’i gelişmekte olan ülkelerde görülecektir. Türkiye’de Meme Kanseri; tanı sırasında büyük tümör, ileri evre, genç yaş (medyan yaş 51, ABD’de 61), daha düşük meme koruyucu cerrahinin olmasından kaynaklanıyor. Türkiye’de ve gelişmekte olan ülkelerde meme kanseri önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edecektir: 1. yaşam tarzının ve üreme fonksiyonlarının değişmesi, 2. farkındalık ve fırsatçı taramanın artması, 3. yaşam süresinin uzaması ve 4. nüfusun artması.” şeklinde konuştu.

“MEME KANSERİNİN TEDAVİSİ BELKİ DE HAYÂ DUYGULARINDAN DOLAYI İHMAL EDİLMEKTE”

Proje tanıtımından sonra bir konuşma yapan Vali Vedat Büyükersoy ise Prof. Dr. Vahit Özmen’in yaptırdığı okul ile ilgili bilgiler vererek diğer Muşluları da yatırım yapmaya beklediklerini söyledi. Vali Büyükersoy, “Meme kanserinin tedavisi belki de hayâ duygularından dolayı zaman zaman ihmal edilmektedir.” diye ifade ederek şunları söyledi: “Yaklaşık iki üç yıldır Salih Yüce kardeşimiz ve Prof. Dr. Vahit Özmen hocamızın önderliğinde onkoloji günleri düzenlenmektedir. Biz insanoğlu zaman zaman sağlığımızın ve vücudumuzun kıymetini bilememekteyiz. Kaliteli bir yaşam için sağlık çok önemlidir. Vücut bize Allah’ın emaneti, bu emaneti korumak hepimizin görevidir. Sağlıkta erken teşhis çok önem taşımaktadır. Özellikle kanser gibi hastalıkların birçoğu erken teşhisle tedavi altına alınabiliyor. Maalesef ülkemizde meme kanserinin tedavisi belki de hayâ duygularından dolayı zaman zaman ihmal edilmektedir. Özellikle taşradaki hanımların bu konudaki gerekli adımı atmaları gerektiğini düşünüyorum. Bayanların hayâ duygularının yüceliğinden hastalıkları bazen ölümle sonuçlanabiliyor. Sağlık insan için çok önemlidir. Onun için diyoruz ki, insanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yaşat ki herkes mutlu olsun.”

Belediye Başkanı Feyat Asya da Prof. Dr. Vahit Özmen’in Muş’ta yaptırdığı okuldan dolayı çok mutlu olduklarını belirterek Özmen’in eşinin de kadınlara yönelik bir sosyal tesis yaptırması talebinde bulundu. Yapılan konuşmalardan sonra Muş Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar Şube Müdürü Tekin Güler’in sunumu ile program son buldu.

Kent merkezide faaliyet gösteren Zümrüt Otel Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Muş Valisi Vedat Büyükersoy ve eşi Zehra Kadriye Büyükersoy, Belediye Başkanı Feyat Asya, Onko-Sev’in Onursal Başkanı İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şişli FlorenceNightingale Hastanesi Meme Sağlığı Bölümü’nün Direktörü Prof. Dr. Vahit Özmen ve eşi Jinekolog Opr. Dr. Nevin Özmen, Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Osman Özcan, Vali Yardımcısı Fatih Demir, Korkut İlçe Kaymakamı Bekir Abacı, İl Sağlık Müdürü Dr. Fatih Ebiloğlu, Halk Sağlığı Müdürü Dr. Serdar Türkoğlu, Muş Devlet Hastanesi Yöneticisi Op. Dr. Özgür Ömer Yıldız, Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, kamu kurum amirleri, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, sağlıkçılar ve bazı hasta ile yakınları katıldı.

Kaynak : http://www.musdh.gov.tr/?Syf=18&Hbr=697054&/Meme-kanseri-tarama-fark%C4%B1ndal%C4%B1k-ve-erken-tan%C4%B1%E2%80%99-projesinin-tan%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1–%C4%B0stanbul-T%C4%B1p-Fak%C3%BCltesi-Genel-Cerrahi-AD-%C3%96%C4%9Fretim-%C3%9Cyesi-ve-%C5%9Ei%C5%9Fli-FlorenceNightingale-Hastanesi-Mem