Tedavi

Kanser tanısı konan hastalar, hastalıkları ve tedavi seçenekleri hakkında her şeyi öğrenmek ister.

Hastaların tıbbi kontrollerine yönelik olarak alınacak kararlarda etkin rol alması gerekir. Hastalık hakkında bilgi sahibi olmak, hastaların hastalıkla baş etmesinde önemli bir destektir. Ancak ne oranda bilgi edinileceği ve nasıl davranılacağı, kişisel seçimlerle ilgilidir.

Her hasta, hastalığı konusunda ne bilmek istediğine, kendisi karar verir.

Kanserin ilk tanısından sonraki dönemde yaşanan şok ve gerginlik, doktora sorulacak soruları bellekte tutmayı bile zorlaştırabilir. Doktor randevusundan önce soru listesi hazırlamak uygun olur. Doktorun ne söylediğini anımsamak için, hastanın not tutması, ya da ses kayıt cihazı kullanımı için doktorundan izin istemesi gerekebilir. Bazı hastalar doktorlarıyla konuşurken, aile bireylerinin, ya da bir arkadaşlarının da görüşmeye katılmasını isteyebilir.

Meme kanseri tedavisindeki uzmanlar, meme cerrahları, tıbbi onkologlar, radyasyon onkologları, psikiyatri uzmanları ve plastik cerrahlardır. Bir kadın her tedavi için ilgili uzmanla görüşmelidir.

Tedavi yöntemleri

Meme kanseri olan kadınların bir çok tedavi seçeneği var. Bunlar, ameliyat, kemoterapi, radyoterapi, hormon terapisi ve biyolojik terapidir.

Tedavi yönteminin belirlenmesinde en önemli etmen, hastalığın evresidir (bkz.: Bu dosyanın sonundaki “Evrelere göre tedavi”).

Bir çok kadın, birden fazla tedavi görür. Ek olarak, hastalığın herhangibir safhasında, bedenlerindeki acıyı ve kanserin diğer belirtilerini gidermek, tedavinin yan etkilerini hafifletmek ve duygusal sorunlarını aşmak için de tedavi görebilirler. Bu tedaviye, destek tedavi denir.

Kanser tedavisi ya lokal tedavi, ya da sistemik tedavi ile olur.

  • Lokal tedavi : Ameliyat ve radyoterapi, lokal tedavilerdir. Bu tedavilerin amacı, memedeki kanseri ortadan kaldırmak, yok etmektir. Meme kanseri vücudun diğer bölgelerine yayıldığında lokal tedavi, o bölgelerde hastalığı kontrol altında tutmak amacıyla kullanılabilir.
  • Sistemik tedavi : Kemoterapi, hormon terapisi ve biyolojik tedavi, sistemik tedavilerdir; kana girip, tüm vücutta kanseri kontrol, ya da yok ederler. Meme kanseri olan bazı kadınlar radyoterapiden, veya ameliyattan önce, tümörün küçülmesi için sistemik tedavi görür. Sistemik tedavinin, ameliyat ve / ya da radyoterapiden sonra, kanserin yeniden oluşmasını önlemek için uygulandığı da olur. Sistemik tedaviler, yayılmış kanser için de yapılabilir.

Hastalar, tedavinin yaşam biçimlerini nasıl değiştireceğini, tedavi sırasında ve sonrasında nasıl görüneceklerini bilmek ister. Doktor, tedavi seçeneklerini, tedavinin yan etkilerini ve beklenen sonuçları hastasına anlatacak en uygun kişidir.

Her hasta dilerse, gereksinimleri ve kişisel değerleriyle örtüşecek bir tedavi planını oluşturmak için doktoruyla birlikte çalışabilir.

Hasta tedavi başlamadan önce, doktorunun şu soruları yanıtlamasını isteyebilir

  • Tedavi seçenekleri nelerdir? Hangisini tavisye edersiniz? Neden?
  • Her tedavinin beklenen yararları nelerdir?
  • Her tedavinin riskleri ve olası yan etkileri nelerdir?
  • Tedavi, bir kadının olağan etkinliklerini nasıl etkiler?
  • Klinik bir araştırma çalışması uygun olur mu?

Tedavinin faturası ne kadar olur? Bu tedavinin giderleri sağlık sigortasınca karşılanır mı?

Hastalar tüm bu soruları bir anda sormak zorunda değildir elbette. Akıllarına takılan soruları doktorlarına yöneltmeleri her zaman için mümkündür.

Ameliyat

Ameliyat, meme kanseri için en yaygın tedavidir. Bir çok ameliyat çeşidi vardır (bkz.: aşağıda resimler) Doktor, her tür ameliyatın yarar ve risklerini ve kadının dış görünümünü nasıl değiştireceğini hastasına açıklamalıdır.

  • Memenin korunduğu ameliyat : Yalnızca kanserin alındığı, tümörün çıkarıldığı, ancak memenin alınmadığı operasyona, meme koruyucu ameliyat (lumpectomy, segmental mastectomy, ya da partial mastectomy) denir. Cerrah çoğunlukla, ayrı bir ensizyon ile, lenf sistemine kanser hücrelerinin girip girmediğini belirleyebilmek için bekçi lenf düğümünü özel yöntemlerle belirleyerek çıkarır ve metastaz olup olmadığı taranır.Eğer var ise koltukaltındaki lenf bezlerini çıkarır. Bu işleme Sentinel (bekçi) Lenf düğümü biyopsisi, koltukaltındaki lenf bezlerinin çıkarılma işlemine, koltukaltı lenf bezi disseksiyonu denir. Memenin alınmadığı ameliyattan sonra , memede kalmış olabilecek kanser hücrelerini yok etmek için radyoterapi uygulanır.
  • Mastektomi : Memenin koltukaltı lenf bezleri ile veya birlikte olmadan alındığı operasyona mastektomi denir. Ameliyattan sonra hastalar, gerekirse, radyoterapi görebilir.

Çalışmalarda, evre I ve II deki meme kanseri tedavisinde, memenin alınmadığı ameliyatın (radyoterapiyle birlikte) ve mastektominin, eşit oranlarda başarılı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Sentinel lenf nodu biyopsisi, lenf bezlerindeki kanser hücrelerini araştırmak için yeni bir yöntemdir. Tarafımızdan da 1998 yılından beri uygulanmakta olan bu yöntemle ,özel eğitim almış cerrah, koltukaltındaki bir çok lenf bezini değil, yalnızca bir, ya da birkaç lenf bezini (sentinel bezleri) çıkarır. Bu yönteme ilişkin sürmekte olan çalışmalar hakkında gerekli açıklamalar,, “Tedavi üzerine araştırmalar” dosyasında yer almaktadır.

göğüs tedavi

1 – Meme koruyucu ameliyat

Memenin alınmadığı ameliyatta cerrah, memedeki tümörü ve etrafındaki hastalıksız bazı dokuları alır. Koltukaltındaki lenf bezleri de alınabilir.

göğüs tedavi

2 – Basit mastektomi ameliyatı

Total mastektomide cerrah tüm memeyi alır. Koltukaltı lenf nodlarının alınmadığı ameliyata, Basit Mastektomi, koltukaltındaki lenf nodlarınında alındığı ameliyata Modifiye Radikal Mastektomi ameliyatı denir.

3 – Modifiye Radikal Mastektomi ameliyatı

Modifiye radikal mastektomide, cerrah memenin tümünü, koltukaltındaki lenf nodlarının çoğunu, ya da tümünü
alır. İki göğüs kasının küçüğü de, lenf nodlarının alınmasını kolaylaştırmak için alınabilir.

Ameliyattan önce kadın doktoruna aşağıdaki soruları sorabilir.

  • Benim için hangi tür bir ameliyat söz konusu olabilir?
  • Siz hangisini uygun bulursunuz? Uygun bulduğunuz ameliyatın riskleri nelerdir?
  • Lenf bezlerim alınacak mı? Kaç tanesi? Neden?
  • Operasyondan sonra kendimi nasıl hissedeceğim? Hastanede ne süreyle kalmam gerekecek?
  • Eve gittiğimde ensizyona veya kendime bakmayı öğrenmem gerekiyor mu? Hocam, “ensizyona” ne demek?
  • Bedenimin neresinde, ne tür yaralar olacak?
  • Eğer meme rekonstrüksiyonu yaptırmaya karar verirsem, ameliyat nasıl ve ne zaman yapılabilir? Bana deneyimli, bir plastik cerrah önerebilirmisiniz ? bkz : Meme rekonstrüksiyonu
  • Kolumun ve omuzumun gücünü ve hareket serbestisini tekrar kazanabilmesi için özel egzersizler yapmam gerekir mi? Egzersizleri bir fizyoterapistin, ya da bir hemşirenin yönlendirmesiyle mi yapacağım ?
  • Günlük olağan etkinliklerime ne zaman dönebilirim? İyileşme sürecinde kesinlikle yapmamam gereken herhangbirşey var mı?
  • İletişim kurabileceğim, aynı ameliyatı geçirmiş biri var mı?

Radyoterapi

Radyasyon terapisi/tedavisi de denir, kanser hücrelerini öldürmek için yararlanılan yüksek enerji ışınlarıdır.

Genelde, tümörün çıkarılıp, memenin alınmadığı ameliyatlardan sonra uygulanır. Bazen, tümörün boyutuna ve diğer etmenlere bağlı olarak, mastektomiden sonra da uygulanır. Radyasyon, bölgede kalmış olabilecek meme kanseri hücrelerini yok eder.

Radyoterapiden zaman zaman da, kanser hücrelerini yok etmek ve tümörleri küçültmek için ameliyattan önce (yalnızca radyoterapi, ya da kemoterapi veya hormon terapisiyle birlikte) yararlanılabilir. Bu yaklaşım çoğunlukla, meme tümörünün büyük olduğu, ya da tümörün ameliyatla kolayca alınamadığı durumlarda söz konusu olur.

Doktorlar meme kanseri tedavisinde 2 tür radyoterapi uygular.

Dış radyasyon : Radyasyon makineden gelir. Dış radyasyon terapisi için meme kanseri olan hasta bir hastaneye, ya da kliniğe gider. Haftada 5 seans olmak üzere, tedavi süresi genellikle, 5 haftadır.

İç radyasyon (implant radyasyon) : Radyasyon, memenin içine konan ince plastik tüplerin içindeki radyoaktif materyalden gelir. İmplant radyasyon için hastanede kalmak gerekir. İmplantlar memede birkaç gün kalır. Çıkarıldıktan sonra hasta taburcu edilir.

Bir hastaya her iki radyoterapinin de uygulanması gerekebilir.

Hasta radyoterapiden önce doktoruna şu soruları yöneltmek isteyebilir.

  • Bu tedaviye neden ihtiyacım var?
  • Bu tedavinin yararları, riskleri ve yan etkileri nelerdir? Cildimi etkiler mi?
  • Uzun süreli yan etkileri var mıdır?
  • Tedavi ne zaman başlayacak ve ne zaman sona erecek?
  • Tedavi süresince kendimi nasıl hissedeceğim?
  • Tedaviden önce, tedavi sırasında ve tedavi tamamlandıktan sonraki süreçte kendime nasıl bakmalıyım?
  • Tedavi sürecinde günlük olağan etkinliklerimi sürdürebilir miyim?
  • Tedavi bitiminde göğsüm nasıl görünecek?
  • Tümörün tekrar oluşma olasılığı nedir? Hocam, yeni bir tümör oluşma olasılığı mı kastediliyor?
  • Tedavi sonrasında hangi sıklıkta izlenmeliyim?

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilâç kullanımıdır. Meme kanseri için kemoterapide, genellikle birkaç ilâç birlikte kullanılır. İlâçlar hap olarak, ya da damardan enjeksiyon yardımıyla verilir. Her iki yolda da ilâçlar kana karışır ve vücutta dolaşır.

Çoğu hasta kemoterapiyi hastanede kalmadan, doktorun muayenehanesinde, ya da evinde görür. Kemoterapi esnasında hastanede kalmak isteyen hastalar da olabilir.

Hormon tedavisi

Hormon tedavisi, kanser hücrelerinin büyümesi için gerekli olan doğal hormonları (östrojen ve progesteron) almasını engeller. Eğer laboratuvar testleri meme tümörünün hormon reseptörlerine sahip olduğunu gösterirse, hastaya hormon terapisi uygulanabilir.

Kemoterapi gibi, hormon tedavisi de tüm vücuttaki hücreleri etkileyebilir.

Hormon tedavisi, ilâç kullanımıyla, ya da ameliyatla gerçekleştirilir.

İlâç

Doktor, doğal hormonu bloke edecek bir ilâç verebilir; örneğin, östrojeni bloke eden Tamoxifen, ya da vücudun kadınlık hormonu üretmesini önleyen bir anti-hormon ilâcı.

Ameliyat

Menopoza girmemiş bir kadın, yumurtalıklarını aldırmak için ameliyat olabilir. Vücuttaki östrojenin ana kaynağı yumurtalıklardır. Menopozdan sonra yumurtalıkların hormon üretimi doğal olarak azaldığı için ameliyat gerekmez.

Biyolojik tedavi

Biyolojik tedavi, kanserle savaşmak için vücudun doğal yeteneğini (bağışıklık sistemi) kullanır. Metastatik meme kanseri olan bazı kadınlar, Trastuzumab (Herceptin) adlı bir ilâcın kullanımıyla biyolojik tedavi görür. Bu, kanser hücrelerine tutunabilen, laboratuvarda yapılmış monoclonal antikordur.

Herceptin, laboratuvar testinde HER2 adı verilen proteine fazlaca sahip olan meme tümörüne sahip kadınlara verilir. Herceptin, Her2’yi bloke ederek, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabilir, ya da durdurabilir.

Herceptin damara enjekte edilir. Tek başına, ya da kemoterapiyle birlikte verilir.

Biyolojik tedavi de, kemoterapi ve hormon tedavisi gibi tüm vücuttaki kanser hücrelerini etkiler.

Hasta, sistemik tedavi (kemoterapi, hormon terapisi, biyolojik tedavi) görmeden önce doktorundan şu soruları yanıtlamasını isteyebilir.

  • Bu tedaviye neden ihtiyacım var?
  • Hangi ilaçları kullanacağım? İlâçların işlevi nedir?
  • Hormon tedavisine ihtiyacım varsa, yumurtalıklarımın ameliyatla alınması mı, yoksa ilâç kullanmam mı benim için daha iyi olur?
  • Tedavi ne zaman başlayacak, ne zaman bitecek?
  • Tedavinin beklenen yararları nelerdir?
  • Tedavinin riskleri ve olası yan etkileri nelerdir? Tedavinin yan etkilerini hafifletmek üzere yapabileceğim herhangibirşey var mı ? Hangi yan etkiyi size söylemeliyim? Uzun süreli yan etki olacak mı?
  • Tedavi için nereye gideceğim? Her tedavi seansı sonrasında eve araba kullanarak dönebilecek miyim? Tedavi sırasında hastanede kalmam gerekir mi?
  • Tedavi, günlük etkinliklerimi nasıl etkileyecek?
  • Klinik bir araştırma çalışması benim için uygun mudur?
  • Tedavi sonrası nasıl bir bakıma gereksinimim olacak?

Evrelere göre tedavi seçenekleri

Bir kadının tedavi seçenekleri, hastalığının evresine ve aşağıdaki etmenlere göre değişir.

  • Tümörün büyüklüğünün, memenin büyüklüğüne oranı,
  • Laboratuvar testlerinin sonuçları (örneğin kanser hücrelerinin büyümesinin hormonlara bağlı olup olmaması gibi)
  • Kadının menopoza girip girmediği
  • Kadının genel sağlık durumu

Her evre için yaygın olarak kullanılan tedaviler

Klinik çalışmalar, meme kanserinin her evresinde bir seçenek olabilir. (Klinik çalışmalar için bkz: “Kanser araştırmalarının başarısı” dosyası)

Evre 0

Evre 0 meme kanserinde lobular carcinoma’in situ (LCIS) veya ductal carcinoma’in situ (DCIS)

LCIS : LCIS olan hastalarda genellikle ameliyat sonrasında ek tedaviye ihtiyaç duyulmaz.Bunun yerine takip önerilir. Meme kanseri oluşum riskini azaltmak için östrojen reseptörü pozitif olan hastalarda Tomoksifen kullanılabilir.Ancak tek memede LCIS olması her iki memede kanser riskini arttırır. Bu yüzden LCIS olan hastalarda yeni kanser oluşumunu önlemek için her iki memenin de alınması önerilebilir. (Bilateral Profilaktik Mastektomi ameliyatı) bu ameliyatta koltukaltı lenf bezleri alınmaz.

DCIS : DCIS olan çoğu hasta meme koruyucu ameliyatı takiben radyoterapi görürler. Ancak bazıları total mastektomi olmayı seçebilirler. Koltukaltındaki lenf bezleri genelde alınmaz. DCIS olan kadınlar, yayılabilen ( invaziv ) meme kanserinin oluşumunu önlemek için tamoksifen kullanabilirler.

Evre I, Evre II ve Evre III A

Meme kanseri evre I, II ve III A olan kadınlara, kombine tedavi uygulanabilir.Özellikle evre I ve II de ya meme alınmayıp, yalnızca tümör çıkarılır ve ameliyattan sonra radyoterapi uygulanır, ya da mastektomi yapılır. Her iki yaklaşımda da genellikle koltukaltı lenf bezleri de alınabilir.

Koltukaltında 23-44 tane lenf bezi bulunur. Üçten fazla koltukaltı lenf bezinde kanser hücresi bulunursa, ya da memedeki tümör büyükse, mastektomiden sonra radyoterapi de uygulanır.

Hangi tedavinin uygulanacağına (Memenin alınmadığı, yalnızca tümörün çıkarıldığı cerrahi girişim ve ardından radyoterapi mi, yoksa mastektomi mi?) yönelik kararda dikkate alınan faktörler :

  • Tümörün boyutu, yeri ve evresi
  • Memenin boyutu
  • Kanserin belirli özellikleri
  • Hastanın, memesinin alınıp alınmamasına yönelik duyguları
  • Hastanın, radyoterapi uygulanmasına yönelik kaygıları, olası korkusu
  • Hastanın radyoterapi merkezine gidebilecek durumda olup olmaması

Zaman zaman, özellikle II veya III A evresindeki hastalara ameliyattan önce kemoterapi uygulanabilir. Bu tedaviye neoadjuvant terapi denir.

Ameliyattan önceki kemoterapi, büyük tümörün küçülmesini,böylece de memenin korunduğu ameliyatı mümkün kılar.

Ameliyattan sonra bir çok kadın adjuvant terapi ( kemoterapi, hormon terapisi, ya da her ikisi) görür. Adjuvant terapi , kalan kanser hücrelerinin yok edilmesini ve kanserin memede veya başka bir yerde tekrar oluşmasını engeller.

Evre III B ve III C

III B (inflamatuvar meme kanseri dahil), ya da IIIC evresindeki kadınlara genellikle kemoterapi uygulanır.

Eğer kemoterapi tümörü küçültürse, sonradan bir ek tedavi de yapılabilir. Bunlar:

Mastektomi : Cerrah, meme ve koltukaltındaki lenf bezlerini alır. Ameliyattan sonra meme ve koltukaltına radyoterapi uygulanabilir.

Memenin alınmadığı ameliyat : Yalnızca tümör çıkarılır, meme alınmaz. Genelde koltukaltındaki lenf bezleri de alınır. Ameliyattan sonra kadının memesine ve koltukaltına radyoterapi uygulanabilir.

Ameliyat yerine radyoterapi : Hastanın ameliyat edilmediği, radyoterapi ile tedavi edildiği durumlar da vardır.

Doktor ek olarak kemoterapi, hormon tedavisi veya her ikisini de uygulatabilir. Sistemik tedavi, hastalığın memeye, ya da başka yerde tekrarlamasını önler.

Evre IV

Evre IV’de hormon tedavisi, kemoterapi veya her ikisini birden uygulanır. Bunlara biyolojik tedavi de eklenebilir. Radyasyon, vücudun belli bölümlerindeki tümörü kontrol altında tutmak için kullanılabilir. Bu tedaviler, hastalığı tümüyle gidermeyebilir, ama hastanın daha uzun yaşamasını sağlayabilir.

Bir çok hasta, antikanser tedavileriyle birlikte, hastalığın ilerlemesini yavaşlatan destekleyici tedavi de görür. Bazıları, belirtileri kontrol etmek için sadece destekleyici tedavi görebilir.

Destekleyici tedavi, hastanın hem fiziksel, hem de duygusal olarak kendini iyi hissetmesine destek verir. Bu tip tedavinin amacı, hastanın acısını ve diğer belirtileri kontrol etmek ve tedavinin yan etkilerini (bulantı gibi) azaltmaktır.

Tekrarlayan meme kanseri

Tekrarlayan meme kanseri, tedaviden sonra tekrar oluşan kanserdir. Tekrarlayan kanser için tedavi, kanserin yerine, boyutuna ve hastaya daha önce uygulanmış tedaviye göre değişir.

Eğer kanser, alınmayan memede tekrarlamış ise, o meme alınır. Eğer kanser, vücudun farklı yerlerinde oluşursa, tedavi, kemoterapi , hormon tedavisi, ya da biyolojik tedaviyi kapsayabilir. Radyoterapi, göğüs duvarında, ya da vücudun belli bölgelerinde oluşan kanseri kontrol edebilir.

Destekleyici tedavi, tedavi planının en önemli parçasıdır. Bir çok hasta anti-kanser tedavisi görürken, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve belirtilerini hafifletmek için, destekleyici tedavi de görür. Bazıları ağrı, bulantı ve diğer belirtileri azaltıp, yaşam kalitesini artırmak için sadece destekleyici tedavi alırlar.

Meme kanseri olan kadınlar, tedavide yeni yöntemler ve tekrar oluşumu engellemek için klinik deneyler ve araştırma çalışmalarında yer almak için doktorlarıyla konuşabilirler. Bu çalışmalar her evredeki meme kanseri için mevcut. Kanser Araştırmasının Başarısı bölümü, devam eden tedavi çalışmaları hakkında bilgiler
içermektedir.